“Sağlıklı Yaşama Hakkı Yok Sayılıyor”
Sağlıklı yaşama hakkı yok sayılıyor ! Türk Tabipler Birliği temel fiyatların açlık hududu ile eşitlenmesinin sağlıklı ömür hakkının yok sayılması manasına geldiğini bildirdi.
TÜİK Bilgileri ve Enflasyon
TTB resmi web sitesinden şu açıklamayı yaptı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 3 Ocak 2025 günü yayımladığı “Tüketici Fiyat Endeksi, Aralık 2024” bülteniyle aralık aylık enflasyonunu %1,03 olarak açıklamıştır. Böylelikle altı aylık enflasyon %15,75 ve yıllık enflasyon %44,38 olarak ilan edilmiştir. TÜİK datalarına nazaran; yıllık besin enflasyonu %43,58 olurken, alt başlıklara bakıldığında taze balıkta %79,69, taze sebzelerde (patates hariç) %73,62, kuzu etinde %62,64, taze meyvelerde %61,94 oranlarında artışlar yaşandığı görülmektedir. Türkiye Devrimci Emekçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) TÜİK datalarına dayanarak yaptığı hesaplamaya nazaran; besin enflasyonu emeklilerde %60, düşük gelirli üçüncü %20’lik kümede %48,7, düşük gelirli ikinci %20’lik kümede %60,9, en düşük gelirli %20’lik kümede %77,4’tür.
Sağlıklı, Kâfi ve İstikrarlı Beslenme Hakkı Yok Sayılıyor
Öte yandan TÜİK bilgileri doğrultusunda belirlenen SGK ve Bağ-Kur emeklilerine uygulanacak fiyat artış oranı %15,75 olurken; kamu işçileri ve emeklileri için fiyat artış oranı ise %11,54 ile altı aylık enflasyonun da altında kalmıştır. TÜİK’in -gerçeklikten çok uzak olduğu herkesin malumu olan- bilgilerinden dahi çıkan sonuç çok nettir: Milyonlarca emekçinin, kamu işçisinin ve emeklinin ekonomik hakları gasp edilmektedir. Ücret artırımlarının, besin enflasyonunun kat be kat altında tutulması, temel fiyatların açlık sonu ile adım adım eşitlendiğinin göstergesidir. Temel fiyatların açlık sonu ile eşitlenmesi ise sağlıklı, kâfi ve istikrarlı beslenme hakkının, hasebiyle sağlıklı yaşama hakkının yok sayılmasıdır.
Türk Tabipleri Birliği olarak;
Sağlığın “bedensel, ruhsal ve toplumsal istikametten tam bir uygunluk hali” olduğunu; münasebetiyle açlığın, yoksulluğun, eşitsizliğin bir halk sıhhati sorunu olduğunu ısrarla yineliyoruz.
Toplumun tüm bölümlerini aşağıdaki talepler için harekete geçmeye ve uğraş etmeye çağırıyoruz:
- Ekonomik krizin faturasını işçilere çıkarıp sermayeye kaynak aktaran, böylelikle eşitsizliği ve yoksulluğu derinleştiren, toplumun sağlıklı yaşama hakkını gasp eden siyasetlere son verilmelidir.
- Tüm işçilere insanca yaşamaya yeten, emekliliğe yansıyan, tek kalemden oluşan fiyat ve teminatlı yaşama şartları sağlanmalıdır.
- Gelirde ve vergide adaletsizliğe son verilmeli, derin yoksulluğu giderecek toplumsal siyasetler yaşama geçirilmeli, toplumsal yardımlar siyasi çıkar aracına dönüştürülmemelidir.
- Çocukların beslenme ve psikososyal açıdan tam bir yeterlilik halinde eğitim alabilmeleri için fiyatsız bir öğün okul yemeği programı sosyoekonomik olarak dezavantajlı okullardan başlanarak hayata geçirilmelidir.
- Enflasyon bilgileri başta olmak üzere tüm resmi istatistikler bilimsel formüllerle belirlenmeli ve şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşılmalıdır. TÜİK, yargı kararına uyarak, besin enflasyonunun hesaplanmasına kaynak olan unsur fiyat listesini açıklamalıdır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
